- Katılım
- Ocak 22, 2025
- Mesajlar
- 230,304
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36
Kocaeli'nin sonbahar rüzgârlarının kitap sayfalarını usulca okşadığı o günlerde, fuar alanı bir masal diyarı gibi canlanırdı. Standlar arasında dolaşan kalabalık, sanki unutulmuş bir şiirin dizelerini arar gibi, kokularla, seslerle dolardı: Mürekkebin derin kokusu, eski plakların cızırtılı fısıltısı, bir yerlerden sızan udun iniltisi... Düşünün bir: 'Altaylar’dan Tuna’ya Müzik Birleştirir' diye başlayan bir ezgi, Ekim akşamı Akçakoca Salonu'nda yankılanırken, korkunun o gri gölgesini dağıtan bir rüzgar eser mi içimizde? Kocaeli Kitap Fuarı, 4-12 Ekim 2025'te, Anadolu Mayası'nın sıcak hamuruyla yoğrulmuş bir ekmek gibi yükseldi Kocaeli Kongre Merkezi'nde – 515 yayınevinin tohumlarından filizlenen 1050 etkinlik, sahaf plaklarının eski fısıltılarıyla karışır. Kocaeli Kitap Fuarı, endüstriyel bir şehrin beton damarlarında atan bir kalp gibi, edebiyatın ve müziğin nabzını tutardı. İşte o kalabalığın ortasında, bir köşede, Ahmet Selçuk İlkan'ın gözleri parıldardı – o, kara sevdanın şairi, şarkıların gözyaşlarını mürekkebe döken adam. Röportajımız, fuarın bu büyülü kaosunda, bir fincan çay eşliğinde başladı; sanki her soru, bir bahar dalından düşen çiğ tanesi gibi, onun ruhundan bir hikâyeyi uyandırıyordu. Konuşmamız, aşkın acılı tatlılığını, müziğin kök salma sancısını ve geleceğin umutlu fırtınasını döktü ortaya; Kocaeli'nin endüstriyel havası bile, o anda, bir aşk bestesine dönüştü.