Betnano Giriş, Betnano Güncel, Betnano Güncel Adresi, Betnano Giriş Adresi, Betnano Girişi, Betnano Güncel Sitesi, Betnano Güncel Linki, Betnano Yeni Adresi, Betnano Giriş Linki, Betnano Resmi Sitesi, Betnano Yeni Giriş, Betnano Kesintisiz Giriş, Betnano 2025 Güncel Adresi, Betnano Hızlı Giriş, Betnano Online Giriş, Betnano Mobil Giriş, Betnano Sorunsuz Giriş, Betnano Güncel Web Sitesi, Betnano En Son Adresi, Betnano Kayıt Ol, Betnano Üye Girişi

Size bir kötü haber bir de iyi haberim var

Betnano

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 22, 2025
Mesajlar
262,353
Tepkime puanı
0
Puanları
36
  • ''İnsanların doğru ile yanlışı ayırt etmesini, kendisi ve çevresiyle olan ilişkilerini düzenlemesini sağlayan melekeye şuur denir. Gizli korkuların, isteklerin ve arzuların depolandığı yer ise şuur altı olarak nitelendirilir. Dilimize Arapçadan geçmiş olan bu kelime, eski metinlerde ''şu'ur'' şeklinde yazılır.''
  • TDK sözlük

Haberci adam ve arkadaşları, bildik eski dünyanın varoluşunun bozulması ve bu bilgi dâhilinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını öğrenmiş olmalarına rağmen, onlar için bu, çok da bir şey ifade etmemiş; endişelenecek bir şey olmadığının idrakine varmaları uzun sürmemişti. Ne de olsa bu felaket sadece beyni olanları tehdit etmekteydi. Sonuçta, endişe etmemek tek bir şeye dalalet eder, endişe edilecek bir şeyin kalmamış olmasına.

Zombilerin üç kuşağı​


Zombi, 20. yy başlarında ortaya çıkan ve zaman ilerledikçe mutasyona uğrayan bir kavram. Üç kuşak değiştirdi şimdiye kadar. Birinci kuşak zombiler, Afrika kültüründen taşındı Batı kültürüne. Haiti'nin Amerika'ya katılmasıyla 1926 yılında yayınlanan bir kitapla girdi edebiyata. 1932 yılında çekilen 'White Zombi' ile de sinema perdelerinde arzı endam etmeye başladı. Tetratoksin denen hayvansal bir zehir ve büyücü şifacıların telkinleri sayesinde birer kuklaya dönüştürülen insanların hikâyeleri ile girdiler popüler kültüre. Yerli halk, efendileri tarafından, şeker kamışı tarlalarında çalıştırılmak için birer zombiye dönüştürülüyorlardı.

İkinci kuşak ise 1968'de George Romero ile ortaya çıktı. 60'lı yıllar, soğuk savaşın ayyuka çıktığı bir dönemdir. Ve sürekli patlak vermesi beklenen bir dünya savaşı ve yok oluş tehdidinin kaygısı ile şekillenmişti. İşte toplumsal şuuraltının derinliklerinde yeşeren bu kaygılar 'Zombi'nin doğasını değişime uğratmıştı. Romero, 'pis kokulular' olarak adlandırdı onları ve insan eti yeme özelliği eklendi yapılarına. Kapitalizmin bir metaforuna dönüşmüşlerdi artık. Sorgulamayan, heveslerinin peşinde şuursuzca koşan, duyguları nasırlaşmış ve sistemin kölesi hâline gelmiş insanın metaforuydu artık o. Bu dönüşümle birlikte asıl çıkışını yaptı zombiler. İnsanın kendi doğasına yabancılaşarak insanlıktan çıkmasının hikâyesine dönüştü. Romero'nun zombi filmlerinde, Bethoven'in insanlık senfonisini sıklıkla kullandığını görürüz. Çürüme ve kokuşma (...) nihayetinde insani bilincin yitişi: şeyleşme.

Bilimsel bir nedene bağlanıp viral bir salgına dönüşmesi de post-romero dönemde meydana geldi. Kurgu artık zombi virüsü ile enfekte olan insanlarla dolu kıyamet sonrası dünyada sağ kalan bir avuç insanın yaşam savaşına dönüştü.

Zombi, dünyadaki kökten kötülüğün bir simgesi hâline gelmişti bu eklenen yeni özellikle birlikte. Romero'nun hantal, ağır hareket eden ve sadece beyin yiyen mezar kaçkını zombilerinin yerini, çevik ve hızla koşup kurbanının üstüne kaplan gibi atlayan zombiler aldı...

Bize 20. yy sonrasında yaşadığımız toplumsal değişimi bu üç kuşak gayet güzel anlatır. Artık azimli bir hayatta kalma mücadelesindeyiz. Zombileşmemek için verilen bir savaşın ortasında.

Post-modernizmden post-mortemizme​


Bir popüler kültür kültü olarak zombilerin, şuur altının derinliklerinde karşılığı o kadar güçlü ki modası bir türlü geçmek bilmiyor. Mutasyona uğruyor ama asla demode olmuyor. Zombi bankalar ve şirketler, ekonomi literatürüne çoktan girdi. Zombi yürüyüşleri, dünyada 2003 yılından beri gittikçe popülerlik kazanan hatta Türkiye'de de yapılan bir etkinlik. Korkularımızı gıdıklayan hatta şu anki hayat tarzımızın sinir uçlarına dokunan bir konu bu. Post modernizm yeni yüzyılla birlikte tarihe karıştı ve artık başka bir ''post'' ile karşı karşıyayız: Post-mortemizm.
 
Üst