Betnano Giriş, Betnano Güncel, Betnano Güncel Adresi, Betnano Giriş Adresi, Betnano Girişi, Betnano Güncel Sitesi, Betnano Güncel Linki, Betnano Yeni Adresi, Betnano Giriş Linki, Betnano Resmi Sitesi, Betnano Yeni Giriş, Betnano Kesintisiz Giriş, Betnano 2025 Güncel Adresi, Betnano Hızlı Giriş, Betnano Online Giriş, Betnano Mobil Giriş, Betnano Sorunsuz Giriş, Betnano Güncel Web Sitesi, Betnano En Son Adresi, Betnano Kayıt Ol, Betnano Üye Girişi

İskandinav sineması seviyor(muşum)

Betnano

Administrator
Yönetici
Katılım
Ocak 22, 2025
Mesajlar
265,844
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Ben soğuk memleketlerde çekilen filmleri severim. Hele de polis işlerini pek severim. Ben çevreme böyle söyleyince hiç havalı olmuyordu. Hatta arkadaşlarım Yozgatlı oluşuma bağlıyorlardı. Yozgat soğuk sen de soğuk memleket filmi seversin tabii.

Ama sonradan fark ettim. Soğuk memleket filmi dememek lazımmış. 'İskandinav sineması severim' demek lazımmış. O zaman daha havalı oluyormuş. Ve böyle söyleyince kimse meseleyi Yozgatlı oluşuma bağlamıyormuş.

Ben de düşünmeye başladım.

Neden İskandinav sinemasını seviyormuşum?

Her şeyden evvel kıyafetleri tam benlik; kalın, sıcak tutan, insana emniyet hissi veren kıyafetler. Ben pek severim kalın giyinmeyi. Yaz günü bile içlik giyen adamım. İskandinav filmlerindekiler de yün çoraptan, kalın eldivenlere kadar ne bulursa giyiyorlar.

Sevmemin bir başka sebebi. Her yer kar ve buz dolu. Hayat kışın daha güzeldir. Yazın açık saçık havalıdır. Kış sessiz güzelliktir. Belki bu sebepten yaz memleketlerinde geçen filmleri sevmem. Herkes çıplak gezer. O filmlerdeki bilge adamlar 'Fedon' gibidir. Herkes şortla gezer. Ben erkek kısmına şortu pek yakıştıramam.

İskandinav sinemasında her yer soğuk, kar, buz olunca cesetler de iğrenç olmuyor. Film polisiye olunca ceset de oluyor. Ama cesetler donmuş oluyor. Sevimsiz bir başlık ama söylemek lazım. Soğuk memlekette cesediniz de çürüyüp millete rahatsızlık vermiyor.

İskandinav polislerinin evleri ve çalışma ofisleri kendi anlayışlarına göre döşenmiş, sade, işlevsel falan. Bu konuda bilgim yok ama görünüşü güzel. Fazla eşyayı ben hiç sevmem. İtalyanların kulakları çınlasın. Ağır mobilyalar arasında insan polislik meseleler çözemez. Ağır mobilya insana lüks hissi verir. Lüks hayatta insanın kafası pek çalışmaz. İskandinavların evlerinde ve ofislerinde o kadar az eşya var ki ister istemez işinize odaklanıyorsunuz.

Bir de İskandinav polisiyesindeki araçların çalışma şekli pek hoşuma gider. Size garip gelecek belki ama. Arabalar çalışırken çıkardıkları dumanlar hep görünür. Arabalar çalışırken arkadan duman çıkması çocukların yaptığı bacasından duman çıkan mutlu ev tabloları gibidir. Garip bir benzetme kabul ediyorum ama ne yapayım seviyorum işte.

Polisiye işinde başrolde olan kişinin ailesiyle arasının pek kötü olması, iş yerinde geçimsiz ve ortağıyla hır çıkaran tipler olması önemlidir. Ama İskandinav polisiyesinde bu iş o kadar can sıkıcı değildir. Polis ailesiyle kavgalıdır ama arada bir buluşup yemeğe çıkar, kızını oğlunu görür polis. Sonra beraber devriye attıkları polis ile ufak tefek konularda hırlaşırlar. Vay hamburgerin ekmeği hamur olmuş. Vay senin gömleğin rengi pek komik gibi şeyler. Oysa Amerikan polisiyesinde devriye atan polisler sanki birbirlerine küfreder gibidirler. Amerikan polisi patronuyla da pek can ciğer değildir. Ama İskandinav polisiyesinde çoğunlukla sakallı olan amirler ile kazak giyerek dolaşan personel arasında pek bir sıkıntı yoktur.

Ayrıyeten İskandinavlar sakin adamlar. Hava o kadar soğuk ki hep aynı mekânda çalışmak ve yaşamak zorundalar. Böyle olunca aynı çatı altında hır gür çıksın istemiyorlar. Ama bir sıcak memlekette olsa herkes herkese silah çekecek kıvamdadır. Kim kimi ne zaman vuracak belli olmaz.

Bakın gördüğünüz gibi. Ne kadar da çok İskandinav sinemasına bağlılığım var. Diyeceğim o ki polisiye olunca hele bir de soğuk memleketteyse tadından yenmez oluyor.

Yalnız bu arada şunu belirtmek isterim.

Ben İskandinav sineması falan deyince sinemadan anlayan bazı abi ve ablalarımız hemen benim sinema bilgimi ölçmek istiyorlar. Kimleri seversin, favorin kimdir, en çok hangi yönetmeni seversin gibi sorular soruyorlar. Baştan belirteyim. Benim ilgim tamamen 'ilkel'dir. Bakın 'amatör' bile demiyorum 'ilkel' diyorum. Sinema alakamın 'ilkel' olduğunu söylüyorum ki eleştirilere kapıyı kapatayım.

Düşünün, ben İskandinav sineması sevdiğimi bile başkasından belledim. Ben soğuk yerde geçen filmleri seviyorum. O kadar yani sadece o kadar...
 
Üst